Tebliğname No : 11 - 2011/12612MAHKEMESİ : Aydın 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/05/2010NUMARASI : 2009/129 (E) ve 2010/240 (K)Suç : Nitelikli dolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının,kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının,ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için,bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma,bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi,basılı evraklarının,kıyafetlerinin,taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.Sanık M.. T..'nın, tanık A.. T..'ye 09 U.. plakalı aracını haricen 1.500 TL karşılığı sattığı, 1.000 TL'sini peşin aldığı, geriye 500 TL alacağının kaldığı, tanık A.. T..'nün bu aracı ile arkadaşı tanık M.. E..'in tamirhane dükkanına ziyarete gittiği, tanık Mustafa'nın yanında çalışan katılan Y.. A..'in aracı görmesi ve beğenmesi üzerine, katılanın aracı tanık Aziz’den, tanıklar H.. E.. ve M.. E.. huzurunda 1.500 TL'si peşin, 250 TL aylık taksitle toplam 3.250 TL karşılığı satın aldığı, katılanın yaklaşık 1 ay kadar bu aracı kullandıktan sonra, sanık M.. T..'nın, tanık A.. T..'nün kendisine olan 500 TL borcunu ödememesi sebebiyle avukat olan sanık N.. K..'nin bürosuna giderek, aracını A.. T..'ye sattığını, parasının bir kısmını alamadığını, aracı bağlatmak istediğini söylediği, sanık N.. K..'nin "tamam ben hallederim, hukuki işlemleri başlatıyorum" diyerek, 15/08/2008 ödeme tarihli, 15/06/2008 keşide tarihli, borçlusu M.. T.., alacaklısı N.. K.. olan 500 TL bedelli senedi sanık M.. T..'ya imzalattırdığı, daha sonra sanık N.. K..'nin bu senede dayanarak İncirliova Sulh Hukuk Mahkemesi’nden, sanık Mustafa’ya ait 09 UL 987 plakalı araca ihtiyati haciz konulması talebinde bulunduğu, İncirliova Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile araç üzerine ihtiyati haciz konulduğu, sanık N.. K..'nin bu karara istinaden İncirliova İcra Müdürlüğü'ne başvurduğu, sanık M.. T..'ya ait araç üzerine haciz konulduğu ve aracın katılan Yıldıray Akdeniz'in kullanımında iken bağlandığı, sanık M.. T..'nın aracını gidip emniyetten aldığı, sanık N.. K..'nin ise icra dosyasındaki alacağını haricen aldığını beyan ederek haczin kaldırılmasını talep ettiği ve haczin kaldırıldığı, bu iş karşılığında sanık M.. T..'nın, sanık N.. K..'ye 500 TL ödediğinin anlaşıldığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların eylemlerinin, tanık Aziz’in anlatımları ile de doğrulanan hukuken geçerli bir alacağı tahsil için ifa ettiklerinin anlaşılması karşısında, eylemin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenip işlenmediği değerlendirilerek TCK'nın 159. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.