Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14571 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24657 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. ... Mahalle ... köyü ... ada ve ... parsel numarada şikayetçilere ait ve aile mezarlığı olarak tapuda tescilli olan arazi üzerinde, sanık ... tarafından 01.04.2009 tarihinde, çevresinde örülü bulunan dikenli tellerin bozularak yerine duvar örülüp, mezarlığın içerisini düzeltmek bahanesiyle iş makinesi sokularak arazinin içerisine girilmek ve yol yapılmak suretiyle büyük bir kısmına zarar verildiği, buna ilişkin bilirkişi raporunun alındığı, ayrıca 29.05.2009 tarihinde, Tarsus Kaymakamlığı İdare Kuurlu tarafından sanık ...'in söz konusu haksız işgalinin önlenmesine ve arazinin müştekilere teslimine karar verildiği, böylelikle haksız işgal niteliğinde görülen yolun kapatıldığı; ancak diğer sanıkların, kaymakamlığın kararına göre haksız işgal niteliğinde olduğu tespit edilen yolu men kararına rağmen kullandıklarının iddia edildiği olayda; 1-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; 5271 Sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanıklar hakkında 18.11.2011 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geribırakılmasına ilişkin karara karşı katılanlar vekilinin, 21.11.2011 havale tarihli dilekçesi ile yaptığı itirazı üzerine, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği red kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, katılanlar vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,2- Sanıklar ... ve ... haklarında verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanıkların üzerlerine atılı olan nitelikli mala zarar verme suçunu işledikleri hususunda yeterli delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların beraatlerine dair kabullerde bir isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 3-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanık ...'un daha önce diğer sanık ...'un katılanlara ait özel aile mezarlığı üzerinde açtığı ancak kaymakamlık tarafından kapatılan yolu aracını geçirmek amacıyla tekrar açarak kullandığı iddia olunan olayda; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından mahalinde yeniden keşif yapılmak suretiyle açılan yolun eski açılan yol üzerinde olup olmadığı,yolun açılması sebebiyle mezarlık arazisi ve etrafına zarar verilip verilmediği husuları araştırıldıktan sonra toplanan delillerin sonucuna göre sanığın eyleminin suç oluşturup oluşturmayacığı tartışılmaksızın eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.