Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14554 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24467 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 15 - 2012/90196MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/01/2012NUMARASI : 2011/250 (E) ve 2012/30 (K)Suç : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Somut olayda; taraflar arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, sanığın 08/12/2010 ve 10/12/2010 tarihlerinde katılanın evi önünde park halindeki otosunu çizerek zarar verdiğinin iddia edildiği olayda; katılanın hazırlık beyanında 08/12/2010 tarihinde sanığın aracına zarar verirken bizzat gördüğünü ifade ettiği halde mahkemede bizzat görmediğini, 10/12/2010 tarihli eylemi gördüğünü söylemesi, 08/10/2010 tarihli eylemle ilgili tutanak olmayıp bilirkişinin yalnızca sanığın görüntüde olduğuna dair resimler çıkarması, zararın nasıl oluştuğuna dair tespitinin olmaması ve bilirkişinin çıkardığı resimlerde resim yanlarına 10/12/2010 tarihleri yazılı olup 08/10/2010 tarihine ilişkin çıktı olmadığı gibi resimlerin alt köşesindeki tarihlerinde 2008 yılına ait olması karşısında; 1-Kuşkunun giderilmesi açısından, bilirkişiden 08/10/2010 tarihli olayla ilgili tespit, resim olup olmadığı, tarihler hususundaki çelişkilerin giderilerek öncelikle kamera kayıtlarının bu eylemlere ilişkin olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğinin gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre, ek savunma hakkı verilmeden TCK’nın 43. maddesinin uygulanması ve TCK’nın 43. maddesi uyarınca ¼ oranında artırım yapılmasına rağmen hükümde indirim ibaresinin yazılması, 3-Sanığa tayin olunan gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.