MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılanın 02.04.2012 tarihli o yer Cumhuriyet savcısına hitaben yazdığı dilekçesinin temyiz talebi niteliğinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, kardeşi olan katılanın evinin kiremit ve camlarını kırdığı somut olayda; 1- Katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;Katılanın yüzüne karşı tefhim olunan 30.12.2011 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 02.04.2012tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;Olay yeri görgü tespit tutanağı ve sanığın ikrarı birlikte değerlendirildiğinde mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanık ile katılanın aynı konutta birlikte oturmayan kardeş oldukları gözetilip hükmolunan cezadan indirim yapılmaması suretiyle TCK'nın 167/2. maddesine aykırı davranılması,2- Sanığın suç tarihinde 65 yaşından büyük olduğu gözetilip hakkında hükmolunan hapis cezasının seçenek yaptırımlara dönüştürülmemesi suretiyle TCK'nın 50/3. maddesine aykırı davranılması,3- Sanığın adli sicil kaydına göre Torbalı Sulh Ceza Mahkemesi'nin 31.10.2002 tarihinde kesinleşen 2002/201 Esas, 2002/496 Karar sayılı ilamı ile almış olduğu 1 yıl hapis cezasının infaz edilip edilmediğinin tespiti amacıyla sözü geçen kararın kesinleşme şerhini de içerir bir örneği getirtilip sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.