MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatNitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vasisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'ın katılanın ..... şubesinden 02/03/2009 günü 15,000 TL, 10/02/2009 günü 13,000 TL parasını katılanın talimatıyla aldığı, diğer sanık ...'ın da bankamatik aracılığı ile .... Şubesinden para çektiği, buna ilişkin banka dökümlerinin alındığı, katılanın .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/335 esas sayılı dosyası ile hakkında muhakeme bozukluğu ve akıl hastalığının bulunduğundan vasi atandığı, katılanın tek başına yaşadığı ve bankada yüklü miktarda paraları olup, kimsesi olmadığından kendisine evinde güvenliğini artırmak görüntüsü ile iş yapmak vaadi ile kandıran sanıkların bu durumdan faydalanıp parasını çektikleri bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;Dosya kapsamına göre, sanıkların üzerilerine atılı suçu kabul etmedikleri, çekilen tüm paraların katılanın bilgisi ve rızası dahilinde yapılan harcamalara kullandıklarını kalan tutarların ise kendisine verildiğini beyan ettikleri, mağdure hakkında alınan Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulunun 19.10.2011 tarihli raporda, “akli maluliyet nedeni ile menfaatlerine müdrik olmayıp, koruyamayacağı telkinlere mukavemet edip arzuları istikametinde girişimde bulunmasının tıbben mümkün olmadığı, 03.02.2009-02.03.2009 tarihleri arasında demans denilen bunama halinin algılama yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olduğu, bu durumunun hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği” şeklinde rapor verildiği, dinlenen tanıkların alınan paraların mağdureye verildiği yönünde kısmi beyanlarının olduğu ancak ihbarda bulunan avukatın ve vasinin beyanlarında çekilen yüklü miktarda paraların sanıkların uhdesinde kaldığını beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için, mağdurenin gerek İşbankası gerekse .....'ında suç dönemindeki para hareketlerinin bilirkişi raporuyla tesbit edilip, bu tutarların keşfen mağdurenin evinde yapılan tadilat işlemelerinde harcanması mümkün olup olmadığının alınacak teknik raporlarla kıyaslanması, mağdurenin talimatla çekim izni verdiği 13.000 TL ve 15.000 TL tutarlı talimat yazılarında, sahtecilik yönünden sonradan rakamlar üzerinde herhangi bir oynama olup olmadığının, varsa sanıkların el ürünü olup olmadığının ehil bilirkişi raporuyla belirlenmesi, ....'ında işlemi gerçekleştirilen banka görevlisi ...'nın konuya ilişkin bilgi ve görgüsü ile mağdurenin akrabası olarak bildirilen ve ameliyat masraflarına verileceği iddia edilen ...'da oturan ... veya.... isimli kişilerin bulunarak, ameliyat masrafları yapıp yapmadığı, mağdurenin yardımı olup olmadığı konusunda tanık olarak beyanlarının alınması sonrasında, sanıkların eyleminin sabit görülmesi halinde, mağdurenin algılama yeteneği hiç olmadığından eylemin hırsızlık suçu yönünden tartışılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği halde, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vasinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.