Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14268 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24503 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ... ... 01.12.2011 tarihli temyiz istemi ile ilgili olarak 02.07.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre, 40 TL temyiz harcı yatırılmadığı, mahkemesince, sanığa, bu harcın makul bir sürede yatırılması, aksi takdirde temyiz başvurusunun reddedileceği ihtaratını içeren bir tebligatın 07/12/2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği ve 12.12.2011 tarihinde temyiz harcının sanığın eşi ......a ... tarafından yatırıldığı anlaşılmakla, bu sanık hakkında verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 02/02/2012 tarihli karar kaldırılarak tüm sanıklar hakkında yapılan temyiz incelemesinde;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; katılanlardan ... adına kayıtlı aracın katılanlar tarafından internet aracılığı ile satış ilanı verildiği, önceden dolandırıcılık yapma konusunda anlaşan sanıklardan ...'in bu aracı almak için telefonla ilandaki numarayı arayarak katılan ... ile görüştüğü, pazarlık yaptıkları, 33.000 TL karşılığında anlaştıkları, sanık ...'in aracı Ankara'ya getirip vekaletname verdikleri takdirde satın alabileceğini söylediği ve katılanların da bu aracı satabilmesi için sanık ... adına vekalet çıkartıp, vekalet ile birlikte aracı da alarak katılan ...'in anlaştıkları üzere Ankara'ya geldiği, aracı denemek için sanık ...'in katılan ...'dan teslim aldığı, katılan ...'un bir süre beklediği, sanığın dönmediği, telefonla aradığında da onu oyaladığı, uzun süre sanık dönmeyince katılan durumdan şüphelenerek polis merkezine başvurduğu, sanık ... adına bu aracı satış yetkisi veren vekaletnamenin torpido gözünde olduğu, sanığın bu vekalatnameye dayanarak Ankara 46. Noterliği'nde aracın aynı gün sanık ...'ye, bu sanık tarafından da yine aynı gün Bartın 2. Noterliği'nin 12490 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile ...'a sattığı iddia olunan olayda, 1- Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Bartın Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/537-681 sayılı ilamın kesin hüküm niteliğinde olduğu ve CMUK'nın 305/2. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın mükerrir sayılarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki hüküm fıkrasının tekerrür uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılarak, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.