Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14244 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2661 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığın yüzüne karşı tefhim olunan 30.11.2010 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, sanık müdafiinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 05.01.2011 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanıklar ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. Somut olayda; sanıklar yönetimindeki sigorta acenteliği tarafından temin edilen müşteriler adına katılanın düzenlemiş olduğu kendi yönetimindeki sigorta acenteliğine ait poliçelerin bedelini sözlü anlaşma olduğunu ileri sürdüğü sanıkların ödemediği iddia olunan olayda; sanıkların eylemlerinin hukuki ihtilaf konusu olduğu, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, eksik incelemeye dayanan tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.a-Sanık ... yönünden;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, b-Sanık ... yönünden;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendilerini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir edilecek 1000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak, kendisini vekille temsil ettiren sanık ...'a verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.