Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 142 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 2304 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : TCK’nın 151/1, 152/2-a, 168/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetNitelikli mala zarar verme suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ... ile görüştüğü, ...’nın eski arkadaşı olan mağdur ...'e göz dağı vermek ve kendisinden uzaklaşmasını sağlamak amacıyla sanık ...’ye para verdiği ve Kadir'den kendisini kurtarmasını istediği, sanığın işi halledeceğini söyleyip olay günü mağdurun park halindeki arabasını yanında getirmiş olduğu pet şişe içerisindeki benzinle yaktığının iddia edildiği olayda, mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre, mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde artırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan, “Verilecek ceza iki katına kadar artırılır” cümlesindeki “iki katına” ibaresinin çıkartılarak yerine “bir katına” ibaresinin eklenmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki artırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu kanun değişikliğine göre, bu durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Kabule göre de, 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde değerlendirme yapılmaması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.