Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14196 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 446 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda: katılanın ev kiralamak amacıyla emlakçı ... ait olan ... Emlak isimli iş yerine gittiği, ... ortağı olan ...'nın ... Emlak isimli iş yeri sahibi ... arayarak 4+1 daire olup olmadığını sorduğu, ... “bir müşterimin böyle bir dairesi var” demesi üzerine adı geçen emlakçılar ve katılan ile birlikte sanık ...'in aslında kendisine ait olmayan ancak emlakçılara kendisine ait olduğunu beyan ettiği ... mahallesi'ndeki daireye giderek gezdikleri, katılanın daireyi beğenmesi üzerine 600TL si emlakçılara verilmek üzere toplam 7600 TL ye bu daireyi 2 yıllığına kiralama konusunda sanık ... ile anlaştıkları, sanık ...'in bu ilişki başladığı andan itibaren kendisini “... ...” sahte ismiyle tanıtığı ve kira kontratını bu sahte isimle imzaladığı, böylece sanığın kendisine ait olmayan daireyi şahsına ait intibası uyandıracak şekilde hileli hareketler ile sahte isim kullanarak katılana kiralayıp menfaat temin ederek katılanı dolandırdığı sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Hüküm kısmında 5237 sayılı TCK'nın 53.maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması hususunun gösterilmemiş olması, kasten işlenen suçtan dolayı, hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması nedeniyle, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olması karşısında bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''360 gün'', ''300 gün'' ve ''6000TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla '' 5 gün '', '' 4 gün '', '' 80 TL '' adli para cezası ibaresinin eklenmesi ile suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/09/2014 tarihinde oybirliği ile kabul edildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Avukatın danışıklı icra takibi ve haciz, satış işlemleri yapmasının zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçu oluşturacağı DAVA VE KARAR: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ye Sahte fatura kullanımı - tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği - vergi cezası DAVA VE KARAR: Davacı hakkında bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2002/Ocak-Mart dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük Malen-Nakden kaydı yerine 'Ev içindir' yazar ise yine de kambiyo senedi niteliği korunur mu? Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?