Tebliğname No : 15 - 2011/288424MAHKEMESİ : Kadirli Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/04/2011NUMARASI : 2010/367 (E) ve 2011/181 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Katılana ait İsra Danışmanlık Müşavirlik Elektronik Pazarlama İnşaat Taahhüt Limited Şirketinde satış elemanı olarak çalışan ve bu şirketin iş yaptığı firmalardan para tahsil etmeye yetkisi bulunan sanığın, anılan şirketin Kadirli belediyesi başkanlığına yaptığı iş karşılığında şirket adına tahsil ettiği 9267 TL parayı şirket kasasına intikal ettirmeyerek uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde; katılan şirketten alacaklı olduğundan dolayı anılan şirket adına tahsil ettiği paranın bir kısmını alacağına karşılık olarak uhdesinde tuttuğunu, diğer kısmını ise şirketin muhtelif borçlarına yatırdığını savunması, katılanın 16.05.2011 havale tarihli temyiz dilekçesi içeriğine göre; sanığın öne sürdüğü şirketten alacaklı olduğuna ilişkin iddiası ile ilgili olarak hukuk mahkemesinde alacak davası açtığını belirtmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanığın katılanın yetkilisi olduğu şirketten alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı, şirketten tahsil ettiği paranın ne kadarlık kısmını uhdesinde bulundurup, ne kadarlık kısmını şirketin borçlarına yatırdığının net bir şekilde açıklığa kavuşturulması, söz konusu alacaklarına ilişkin olarak şirket aleyhine hukuk mahkemelerinde dava açmış olup olmadığı, davanın bulunması halinde yargılama dosyasının bir suretinin yargılama dosyasına eklenmesinden sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.