Tebliğname No : 15 - 2012/74469MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/11/2011NUMARASI : 2010/75 (E) ve 2011/546 (K)Suç : Mala zarar verme, taksirle yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Katılan C.. B..'ın kendisine ait tekel bayisinde bulunduğu sırada, sanık B.. Y..'ın büfenin kapısını açarak katılana hitaben "Neden öyle bakıyorsun" dediği, katılanın ise "Seni tanımıyorum, seninle herhangi bir alıp vereceğim yok, iyi akşamlar" şeklinde konuşarak içeri girmemesi için kapıyı örtmeye çalıştığı sırada sanığın kapıyı zorlaması sonucunda kapı camının kırıldığı ve katılanın basit tıbbi müdahale ile iyileşir şekilde yaralandığının iddia edildiği olayda; Sanığın, tekel büfesinin kapısını zorlaması sonucunda kırılan cam parçalarının katılana isabet ederek katılanın yaralanmasına neden olduğu olayda; mala zarar verme ve yaralama suçlarının sanığın tek eylemiyle meydana gelmesi karşısında, sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümlerinin uygulanarak bu suçların en ağırı olan olası kastla mala zarar verme suçundan aynı Kanun'un 61. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle alt sınırdan uzaklaşılarak mahkûmiyetine hükmedilmesi gerekirken, her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılması yoluna gidilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.