Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14083 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24074 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Olay günü Çankırı Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne gelen ve bir yerde kumar oynandığına dair ihbarda bulunmak isteyen sanığın, görevliler tarafından başka bir birime yönlendirilmesine sinirlenmesi sonucunda ve bu gerekçeyle bulunduğu odanın kapısının camını kırarak kamu malına zarar verdiğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, görgü tespit ve olay tutanağına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin nitelikli mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan uygulama yapılırken 152/1.a maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasının belirlenip, aynı kanunun 168/1 maddesi gereğince etkin pişmanlık uygulanarak 2/3 oranında indirime gidildiği belirtildikten sonra sanığın 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması şeklinde yazılması gerekirken sehven 6 ay olarak belirtilmesi suretiyle yazım hatasının yapılması ve ayrıca 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun ” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm kısımının 2 numaralı paragrafında yer alan ''6 ay'' ibaresi hükümden çıkartılıp, yerine ''4 ay'' yazılması ve ayrıca hükümde yer alan, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.