Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14072 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 307 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2010/255581MAHKEMESİ : İstanbul 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/12/2009NUMARASI : 2007/879 (E) ve 2009/1737 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Katılanın sahibi olduğu G.. isimli iş yerinin Fulya'da bulunan şubesinde tezgahtar olarak çalışan sanık E.. E..'in, aynı iş yerinin Kağıthane şubesinde şef olarak çalışan ve para tahsil etme yetkisi bulunan P..A..'a usulsüzlük yapıp kasadan para alarak aynı dosya kapsamında yargılanan ve mahkumiyetine karar verilen ancak hükmü temyiz etmeyen temyiz dışı sanık H.. E..'e vermesini teklif ettiği, olayın nasıl gerçekleştireceğine dair de tanık P.. A..'ı ayrıntılı olarak bilgilendirdiği, P.. A..'ın bu durumu yetkili müdüre bildirdiği, iş yeri sahiplerinin verdiği talimatla sözde sanığın teklifini kabul etmiş gibi davranarak şirket sahibinin verdiği 100 TL parayı çöp kutusuna attığı, temyiz dışı sanık H.. E..'in söz konusu parayı çöp kutusundan aldığı, böylece sanık E.. E..'in, anılan iş yerinde çalıştığı süreç içerisinde muhtelif tarihlerde tahsil ettiği miktarı belirlenemeyen paraları şirket kasasına intikal ettirmeyerek uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;1-Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmalarının aksinin kanıtlanamamış olması dikkate alınarak; üzerine atılı olan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kesin, somut ve inandırıcı delillerin elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanığın beraati yerine, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkümiyetine hükmolunması,2-Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma hükmünün, hükmü temyiz etmeyen diğer sanık H.. E..'e aynı kanunun 325. maddesi uyarınca TEŞMİLİNE, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.