Tebliğname No : 11 - 2010/340907MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/04/2010NUMARASI : 2009/1137 (E) ve 2010/322 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılanın, emlak komisyonculuğu yapan sanığa, dairesini kiraya vermesi için talimat verdiği, sanığın da uygun bir kiracı bulduğunu, 6000 TL'ye kiraya vereceğini söylediği, katılanın da kabul ettiği, bunun üzerine sanığın tanık M.. A..'a, katılana ait daireyi bir yıllığına 6000 TL ücretle kiraya verdiği, sanığın kira bedelini peşin aldığı, kiracıyla kira sözleşmesi yaptığı, kira sözleşmesinde daire sahibi katılanın adını yazarak kendi imzaladığı, ayrıca kiracıdan aldığı 6000 TL peşin paranın 2000 TL'sini müştekiye vermediği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,Sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla, hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini ve yine sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK'nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "400 gün" ve "8.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ve hükmün ilgili kısmına "TCK'nın 52/2 maddesi uyarınca" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde,Sanığın, tanık Muhsin ile yapılan kira sözleşmesinde katılan adına imza attığı, katılanın sanığın kendi adına imza atmasına onayının olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunu işlediği anlaşılmakla, mahkumiyeti yerine yargılamaya devamla beraatine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.