Tebliğname No : KYB - 2014/23200Dolandırıcılık suçundan sanık N.. I..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f-son, 62/1, 53 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2013 tarihli ve 2010/68 esas, 2013/23 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/01/2014 tarih ve 2013/945/2842 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2014 tarih ve 2014/23200 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre, suç tarihinin 25/06/2005 olmasına göre, sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-son maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilerek fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.Dolandırıcılık suçundan sanık N.. I..'ın TCK'nın 158/1-f-son, 62, ve 52/2 maddeleri gereğince 2 yıl altı ay hapis 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, dair Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2013 tarih ve 2010/68 esas, 2013/23 karar sayı ile verilen kararının kesinleşmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2014 gün ve 2014/23200 sayılı tebliğnamesiyle kanun yararına bozulması istemi üzerine, Dairemizin 17/03/2014 tarih ve 2014/2745 esas, 2014/4781 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş olup,Yargıtay C. Başsavcılığınca 05/06/2014 tarih ve 2013/23200 sayılı itirazname ile, itiraz yoluna gidilmiştir.6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine incelenerek gereği düşünüldü.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE, Dairemizin 17/03/2014 tarih ve 2014/2745 esas, 2014/4781 sayılı kararının KALDIRILMASINA, karar verilerek, dosyanın incelenmesinde,Suç tarihinin 25/06/2005, olup ceza tayininde uygulanan kanun maddesi olan TCK'nın 158/1-son fıkranın ise suç tarihinde , ''2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası'' şeklinde iken 08/07/2005 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 5377 sayılı Kanunun 19. maddesi ile yapılan değişiklikte ise, '...hapis cezasının alt sınırının 3 yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz' cümlesinin ilave edilmiş olması nedeniyle suç tarihi itibariyle değişikliğin aleyhte olup sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmediğinin anlaşılması karşısında,Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2013 tarih ve 2010/68 esas, 2013/23 sayılı kararın CMK’nın 309. maddesinin 4 fıkrasının d bendi uyarınca BOZULMASINA, mahkemenin kabul ve taktirine bağlı kalınıp bozma nedenine göre uygulama yapılarak, "sanık hakkında TCK'nın 158/1-f, 62, 52/2. maddelerle belirlenen 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası uygulamasına" dair cümlenin hükümden çıkartılarak yerine "TCK'158/1-f madde ile 2 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası, 62 madde ile 1/6 oranında indirimle 1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün, 52/2. madde ile bir günü 20 TL hesabıyla 80. TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına' ceza tayinine ilişkin cümlenin eklenmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükümdeki diğer hususların aynen bırakılmasına, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.