Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14005 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3023 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/281543MAHKEMESİ : Selçuk Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/05/2011NUMARASI : 2007/484 (E) ve 2011/248 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, katılanın evinde temizlik işleri yapmak üzere çalışmaya başladığı, zamanla sanıkla katılan arasında bir ilişki geliştikten sonra birlikte yaşamaya başladıkları, sanığın, mağdura, “eve satıcılar gelip gidiyor, bazen aldığım ürünler karşılığında benden senet istiyorlar, bana senet yapmayı öğretir misin? mesela 100.000 TL lik senet nasıl yapılıyor” dediği bunun üzerine katılanın, sanığın bono imzalamayı öğrenmesi için örnek olarak, suça konu olan ve kendisinin borçlu olduğu bonoyu tanzim ederek imzaladığı, sanığın, “senedi çöpe atacağım” diyerek aldıktan sonra, alacaklı kısmına kendi adını yazarak, bu senetle ilgili olarak katılan hakkında icra takibi başlattığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, suçun işlenmesinde bir kamu kurumu olan icra dairesinin aracı kılınmış olması karşısında, eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde öngörülen kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.