Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13997 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23991 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2012/91155MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/12/2011NUMARASI : 2010/130 (E) ve 2011/231 (K)Suç : Nitelikli zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın evinin yakınında geçen sulama kanalının daha önce de taşması nedeniyle zaman zaman ilgili kuruma başvuru yapıldığı, suç tarihinde de, suyun tekrar taşması sonucunda sanığın, evinin ve bahçesinin zarar göreceğini düşünerek, balyozla kanalı kırarak suyu tahliye etmeye çalıştığı, daha sonra yapılan incelemede kanalda toplam 383.82 TL zarar oluştuğunun belirlendiği, böylece sanığın sulama tesisine zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın evi ile sulama kanalı arasındaki mesafenin ne kadar olduğu, suyun debisinin dönem içinde değişim gösterip göstermediği, suyun taşma riskinin bulunup bulunmadığı, suyun artması durumunda tahliye mekanizmasının nasıl çalıştığı, varsa bunun kim tarafından çalıştırıldığı, sanığın evine yakın tahliye kısımlarının bulunup bulunmadığı, bu tahliyelere sanığın müdahale yetkisinin olup olmadığı, olay tarihinde gerçekten su taşması olup olmadığı, sanığın ne şekilde kanalı kırdığı, buna dair bir tespit bulunup bulunmadığı hususlarının belirlenmesi için refakate bilirkişilerin alınarak mahallinde keşif icra edilerek denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediği hususunun karar yerinde tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; ilgili idare tarafından zararın miktarının 383.82 TL olduğu belirtildiği dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 223/4-d maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilemeyeceği, ayrıca, sanığın suç işleme kastının bulunmadığı gerekçesine dayanıldıktan sonra, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.