Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1391 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24145 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanık ... hakkında TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetSanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Katılanın sanık ... ile sohbet ettikleri esnada eşinin doğum borçlanmasını ödemek suretiyle emekli olmasını istediğini söylediği, sanık ...'nin ise sanık ...'in bu işlerle ilgilendiğini, kendisine yardımcı olabileceğini söyleyerek sanık ... ile tanıştırdığı, sanık ...'in ise telefonda birisini arayarak konuştuktan sonra katılana eşini emekli edebileceğini, parayı hazırlaması gerektiğini söylediği, katılanın ise 1000 TL'si sanık ... aracılığı ile olmak üzere toplam 2050 TL'yi sanık ...'e verdiği, ancak emeklilik konusunda herhangi bir işlem yapılmadığı olayda,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanık ...'nin savunmasında suçlamayı kabul etmediği, sadece katılanın kendi işyerine bırakmış olduğu 1000 TL'yi sanık ...'e verdiği bu hususunda diğer sanık ... tarafından doğrulanması karşısında sanığın, diğer sanık ...'in eylemine ne şekilde iştirak ettiğinin denetime izin verecek şekilde açıklanıp, izah edilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de,5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.