Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13844 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22344 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2011/1704MAHKEMESİ : Kütahya 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/05/2010NUMARASI : 2008/149 (E) ve 2010/493 (K)Suç : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, suç tarihinde katılandan play station isimli oyun makinesini bir günlüğüne kiraladığı, depozit olarak da kimlik fotokopisini bıraktığı ancak süresi içinde teslim etmediği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;1-Katılanın olaydan doğan zararının karşılanıp karşılanmadığına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadan ve bu konuda Katılan dinlenmeden, sanığın tek yanlı beyanına dayanılarak TCK’nın 168. maddesi gereğince cezasından indirime gidilmesi,2-5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; kararda, “para cezasının dört eşit taksitle ödenmesine” karar verilerek taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,3-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek merci, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenlerle denetimli serbestlik süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde "1 yıl süre ile" denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.