Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13841 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22348 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi ihmalHÜKÜM : Mahkûmiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.... Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/2003 E. Sayılı dava dosyasında katılanın davacı sıfatı ile vekili olduğu, maddi ve manevi tazminata ilişkin davanın katılanın lehine sonuçlandığı, sonuçlanan tazminat miktarı ile işlemiş faiz, sanığın katılanın bilgisi haricinde, yargılama gideri ve vekalet ücretini içeren toplam alacak için davalı... ile 10.500,00 TL’lik protokol yaptığı ve bu protokole dayanarak 13.10.2005 tarihinde 3.500,00 TL, 02.12.2005 tarihinde 3.500,00 TL olmak üzere toplam 7.000,00 TL’yi davalı ...’tan aldığı halde katılana ödeme yapmadığı, ayrıca protokol bedelinden geriye kalan 3500 TL’yi de tahsil etmediği sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildi??i olayda, 1-Sanık hakkında görevi ihmal suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini ve sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceği ihtaratının yapılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''100 gün'', ''83 gün'' ve ''1660 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla '' 5 gün '', '' 4 gün '', '' 80 TL '' adli para cezası ibaresinin ve karara, “para cezasının ödenmemesi halinde TCK’nın 52/4. maddesi gereğince hapse çevrileceği ihtarının yapılması” cümlesinin ilave edilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.