Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13832 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22435 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/286174MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2010NUMARASI : 2009/491 (E) ve 2010/112 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, şikayetçi şirkete ait Antalya Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Kale Kapısı şube yönetmenliği, Dokuma şube yönetmenliği, Transfer yönetmen yardımcılığı ve Varsak şubesinde yönetmen olarak çalıştığı, 01/01/2008-10/10/2008 tarihleri arasındaki çalışma döneminde değişik tarihlerde toplam 942.65 TL müşteki şirket parasını zimmetine geçirdiği, müşteki şirket yetkilileri tarafından bu durumun tespiti üzerine sanığın bu miktar paradan usulsüzlük yaptığını kabul edip yazılı ödeme taahhüdünde bulunduğu, ancak zimmetine geçirdiği parayı müşteki şirkete ödemediği, bu eylemiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın katılan şirkette çalıştığı dönemde haksız olarak uhdesinde bulundurarak şirkete teslim etmediği 942, 65TL'nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Antalya Bölge Müdürlüğü'nün yaptığı inceleme neticesinde, sanığın katılan şirketten olan alacağından mahsup edildiğinin tespit edildiği ve hakkında icra takibi yapılan sanığın mahsup işleminden sonra ibra edildiği, buna göre, zararın giderilmiş olmasına rağmen, sabıkası bulunmayan sanık hakkında zarar giderilmediği gerekçesine dayanarak CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı kararı verilmesi, 2--5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.