MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Şikayetçinin kargo şirketinin üst düzey yetkilisi olduğu, sanığın ise şirketin şube müdürü olduğu ve 2008 yılının ilk 8 ayında görev yaptığı, çalıştığı dönemde kendileriyle iş yapan şirketlerden 7.778,64 TL kargo parasını tahsil etmesine rağmen şirket hesabına geçirmeyerek uhdesinde tuttuğu, bu eylemiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, şikayetçi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,2-5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi uyarınca verilen 1 yıl hapis cezası, TCK'nın 43/1 maddesi ile 1/4 artırılarak 1 yıl 3 ay hapis, TCK'nın 62/1. maddesi ile 1/6 indirim yapılarak 1 yıl 15 gün hapis cezası yerine 1 yıl 20 gün hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ”TCK 53. madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması ve hüküm fıkrasında yer alan “1 yıl 20 gün hapis” yerine “1 yıl 15 gün hapis“ denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.