MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Kamu malına zarar verme, tehdit, hakaret, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Şikayetçi ...'nın oğlu için düzenlediği sünnet düğününe gelen katılan sanık ...'ın sanıklar ile kavga ettiği, bu sırada sanıkların katılan ...'a yönelik olarak sinkaflı bir şekilde sövüp, tehdit ettikleri, sanık ...'in katılan sanık ...'ın aracına sopa ile vurup zarar verdiği, bunun üzerine ...'ın da sevk ve idaresindeki aracı düğün merasimindeki kalabalığın üstüne doğru sürdüğü, bu sırada mülkiyetinin belediyeye ait olduğu iddia edilen sandalyelere zarar verdiğinin iddia edildiği somut olayda;1-Sanık ... ve ... hakkında katılan sanık ...'a yönelik hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesinde;Sanıkların katılanı tehdit ettiklerine yönelik soyut iddia dışında mahkûmiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesi ile verilen beraat kararı ile sanıklar ile katılan sanık ...'ın karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettiklerinin kabulü ile TCK'nın 129/3 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmü ile katılan sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;Sanık ...'in beraat hükmüne ilişkin olarak; katılan sanık ...'ın aşamalarda değişmeyen beyanlarında sanık .in aracına sopa ile vurup camını kırdığına ilişkin iddiaları ile gerek soruşturma aşamasında kolluk tarafından dinlenen gerekse duruşmada yeminli olarak ifade veren tanıklar ... ve ...'ın sanığın katılan sanık ...'ın aracına sopa ile vurduğunu gördüklerini söylemeleri karşısında araç üzerinde görgü tespit çalışması yapılmadığı da gözetilerek varsa aracın tamirine ilişkin belgeler temin edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime elverişli olmayan ve dosya içeriği ile bağdaşmayan gerekçeyle sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik delil elde edilmediği belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Katılan sanık ...'ın mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak; kamu davasının TCK'nın 151/1 maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçundan açılmasına rağmen kendisini belediye çalışanı olarak tanıtan şikayetçi ...'nın suçtan zarar gören sandalyelerin belediyeye ait olduğunu söylemesi nedeni ile sanığa ek savunma hakkı verilerek TCK'nın 152/1-a maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği görülmekle, sandalyelerin zarar gördüğüne dair kolluk görevlileri tarafından düzenlenmiş herhangi bir tutanağın da bulunmadığı gözetilip ilgili belediyeden olay günü sünnet merasimi sırasında kullanılan sandalyelerin kendilerine ait olup olmadığı, kavga nedeni ile bu sandalyelerin zarar görüp görmedikleri, zarar gören sandalye sayısı ile zararın miktarı sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.