Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1367 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7979 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/19346MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/04/2009NUMARASI : 2008/844 (E) ve 2009/216 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Sanığın talimatla ifadesi alınırken iddianame örneğinin eklendiği, ekli iddianamenin kabulü kararı ve tensip kararınında duruşma gününün de bildirildiği sanığın buna rağmen mahkemeye gelmediği anlaşılmakla tebliğnamedeki sanığın talimatla alınan savunmasında belirttiği adrese duruşma günü bildirir meşruhatlı tebligat gönderilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.Katılanın Küçükçekmece 1. Bölge Kayabaşı mahallesinde apartman dairesi bulunduğu, askerlik nedeni ile tanıştıkları sanığa satış işlemleri için vekaletname gönderdiği, vekaletnameye dayanarak gayrimenkulü satıp parasını alan şüphelinin müştekiyi oyalayıp satış bedelini vermediği iddia olunan olayda, sanığın istinabe yoluyla alınan savunmasında atılı suçu işlemediğini, buna ilişkin delilleri asıl mahkemesine sunacağını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, katılanın ifadesine başvurularak sanık ile aralarında taşınmazın satışı konusunda nasıl bir anlaşma yaptıkları, sanığın bu satış karşılığında bir ücret alıp almadığı, taşınmazı satın alan kişi dinlenerek satım konusunda kiminle anlaştığı, taşınmaz bedeli kime ödediği hususları tespit olunarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.