Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13629 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22169 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 15-2012/279264MAHKEMESİ : Silopi 2.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/06/2010NUMARASI : 2010/66 (E) ve 2010/552 (K)SUÇLAR : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü:Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. K. Lojistik Uluslararası Taşımacılık Petrolcülük Depolama Dağıtım ve Ticaret Anonim Şirketine ait olan ve Adana İncirlik Gümrük Müdürlüğü tarafından 09.02.2006 tarihinde yapılan ölçümler neticesinde hazırlanan beyanname muhteviyatına göre de 18.320 Kg ağırlığında gelen JP-8 marka yakıtın, ülke dışına nakledilmesi amacıyla ... plakalı araca yüklenerek sanığa teslim edildiği, sanığın sevk ve idaresindeki aracın, 22.02.2006 tarihinde Türkiye'den Irak sınırlarına geçmek üzere Habur sınır kapısına geldiğinde, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, Habur Gümrük Müdürlüğü ve Merkez Muhafaza Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan tartımında, araçta yüklü bulunan söz konusu yakıtın 880 kg eksik olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın, ülke dışına nakledilmek üzere hizmet ilişkisi gereği kendisine teslim edilen 18.320 kg ağırlığındaki yakıtın bir kısmını uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçinin aşamalardaki beyanlarına, tartım fişlerine, kaçak olay tespit ve olay tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın tüm aşamalarda verdiği ve aynı doğrultudaki ifadelerinde; söz konusu yakıtın yüklü olduğu tankerde çatlak meydana geldiğinden dolayı sızıntının meydana geldiğini, eksikliğin bu nedenden kaynaklandığını, yolda bu durumu fark ederek hemen aracın sahibini arayıp durumu bildirdiğini savunduğu, araç sahibi tanık M. H.'nun alınan ifadesinde; aracın kendisine ait olduğunu, sanığın bu aracın şoförü olduğunu, yolda seyir halindeyken sanığın kendisini telefon ile arayarak tankerde çatlak olduğunu bildirdiğini belirttiği, Habur sınır kapısında aracın muayene memurunca yapılan kontrolünde; araçta sızıntı olduğunun tespit edildiği, sanığın, aynı gün Silopi Sulh Hukuk Mahkemesine tespit davası açtığı ve yargılama kapsamında; makine mühendisi bilirkişisi ile birlikte yapılan keşif sonucunda hazırlanan rapora göre de; aracın arka tarafında ikinci dingilin üst tarafına denk gelen şasi ile tankerin monte edildiği yerde tankerdeki kaynağın yarılması nedeni ile sızıntının meydana geldiği, günde yaklaşık 80 kg yakıtın dökülebileceğini ve tespit esnasında dahi sızıntının devam ettiğinin belirlendiğinin anlaşılması karşısında; sanığın üzerine atılı olan suçu işlediği hususunda savunmasının aksini gösteren somut ve inandırıcı delillerin elde edilemediği gözetilmeden, sanığın beraati yerine, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.