Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1361 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30733 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Tehdit, hakaret, kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur.İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Şİkayetçiler ... ve ...'in ... İlçe Jandarma Komutanlığı'nda Jandarma Astsubay Başçavuş olarak görev yaptıkları, sanık ...' in ise ... İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde askerlik görevini ifa etmekte olduğu, olay günü saat 23:00 sıralarında ... İlçe Jandarma Komutanlığı'nda bölük nöbetçi astsubayı olarak görev yapan Uzman Jandarma Çavuş ...'ın er gazinosunda sanık ...'in alkol aldığını görmesi üzerine sanık ...'e "ne yapıyorsun" diye sorduğu, sanığın da "içki içiyorum, ne yapacan" şeklinde karşılık verdiği, bunun üzerine ...'ın şikayetçiler ... ve ...'e konu hakkında telefonla bilgi verdiği, bir müddet sonra şikayetçi ...' in olay yerine gelerek sanığa "niye alkol alıyorsun" diye sorduğunda sanığın şikayetçi ...' e hitaben " alırım, sana ne, alay komutanı gelse yine alırım, sen niye karışıyorsun" şeklinde sözler söylediği, hemen ardından olay yerine gelen şikayetçi ...'in de aynı şekilde sanık ...'e neden alkol aldığını sorduğunda, sanık ...' in "Allah'ınız gelse yine içerim, siz bana karışamazsınız, hepinize göstereceğim lan " diyerek şikayetçi ...'e hitaben görevinden dolayı alenen hakarette bulunduğu ve şikayetçi ...'i tehdit ettiği, ardından sanığın sakinleştirilip hastaneye sevk edilebilmesi amacıyla kolluk görevlilerince kelepçe takıldığı, bunun üzerine sanık ...'in "senin a. korum, terhis olunca sana göstereceğim" şeklinde sözler söyleyerek şikayetçi ...'e hitaben görevinden dolayı alenen hakarette bulunduğu ve şikayetçi ...'i tehdit ettiği, daha sonra ...'ın; doktorraporunun aldırılmasından sonra sanığı ... İlçe Jandarma Komutanlığı'na geri getirdiği, şikayetçi ...'in sanıkla ilgilenmesi ve onu sakinleştirmesi için tanık ...'ı görevlendirdiği ancak sanık ...'in ... İlçe Jandarma Komutanlığı'nda bulunan çay ocağının camını yumruk vurmak suretiyle kırarak kamu malına zarar verdiği, bu esnada sanık ...' in "Nurullah Başçavuş'un anasını avradını sinkaf edeceğim, o. çocuğu" gibi sözlerle şikayetçi ...'e hitaben tehdit ve alenen hakaret eylemlerini sürdürdüğü iddia olunan somut olayda;1-Sanık hakkında kamu malına zarar vermek suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2) Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası cümlesinden olmak üzere birden fazla kez kısa zaman aralıkları ile iki ayrı kamu görevlisi olan şikayetçiye ayrı ayrı olmak üzere görevleri nedeniyle hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, hakkında TCK 125/1-3a-4 maddeleri gereğince şikayetçi sayısınca iki kez ceza tayin edilmesi gerektiği, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini, b-Sanığın kendisini görevleri icabı jandarma kışlasında alkol almaktan men eden görevlilerin görevlerini yapmalarını önlemek için onları tehdit etmesinin TCK'nın 265/1, 43 maddelerine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,c-Kabule göre de; tehdit suçu yönünden, sanığın sarfettiği mahkemece kabul edilen tehdit sözleri TCK 106/1-2.cümlesine uyduğu ve alt sınırı 1 ay hapis veya adli para cezası olduğu halde, bu maddenin alt sınırdan uygulandığı yazıldıktan sonra temel cezaların 6 ay hapis şeklinde belirlenmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcıları, üst Cumhuriyet savcısı , sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.