Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13574 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21855 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; sanık ... ve temyize gelmeyen diğer sanıklar ... ve ...'ın kendilerine aile süsü vererek araba arıyormuş gibi ... ilinde bulunan oto pazarına geldikleri, oto pazarında bulunan katılanlar ... ve ...'ın aracına müşteri oldukları, yaptıkları pazarlık sonucunda 21.000 TL'ye anlaştıkları, sanıkların 100 TL kapora verdikten sonra paranın kalanını....İli.. İlçesi, ... Köyünde vereceklerini söyleyerek pazardan ayrıldıkları, ertesi gün sanıkların otomobili alarak ... Köyüne doğru yola çıktıkları, ancak katılanların da parayı almak ve aracın devrini vermek için sanıklar ile beraber gittiği,..'un ...İlçesine ulaştıklarında sanıkların katılana “Nasıl olsa paranızı köyde alacaksınız, aracın satış işlemini burada yapalım, tekrar ilçe merkezine gelerek yorgunluk olmasın.” şeklinde beyanda bulunarak ikna ettikleri, bunun üzerine birlikte... Noterliğine giderek 28/01/2008 tarih ve ... yevmiye numara ile aracın satışının yapıldığı, aracın satışından sonra katılan ve sanıkların birlikte... Köyüne doğru gittikleri, sanıkların köyde 7.000 TL'lik ziynet eşyaları bulunduğunu, bunu ertesi gün bozdurarak verebileceklerini, kalan 14.000 TL bedel için senet düzenleyeceklerini bunun da karşılığını ertesi gün ödeyeceklerini belirtip bu bedel üzerinden senedi de düzenleyip katılanlara verdikleri, 29/01/2008 günü katılanların sanıklardan 7.000 TL'yi ve sened bedelini almak için ...'da kararlaştırılan yere gidip beklemelerine rağmen sanıkların kararlaştırılan yere gelmedikleri ve katılanları da telefon açtıklarında sürekli oyaladıkları, bundan sonra katılanların sanıklara ulaşamadığı ve temyize gelmeyen sanık ...'nın noter satış sözleşmesi ile satın almış olduğu aracı da 31/01/2008 tarihinde .... isimli şahsa sattığı, sanık ...'ın bu şekilde diğer temyize gelmeyen sanıklarla birlikte aile görünümü altında ve parasını peşin ödemek suretiyle alacaklarını vaat ettikleri ve bu yönde kandırdıkları katılanlardan aracı noter satışı ile aldıktan sonra planları doğrultusunda parasını ödemeden ve alel acele olay akabinde aracı satarak üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “400 gün" ve 8000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” ibaresi eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.