Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13568 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22307 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/341538MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/11/2010NUMARASI : 2009/1506 (E) ve 2010/831 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. ''K. et'' isimli kasap dükkanını işleten katılanın işyerine gelen sanığın, katılana, H. isimli erkek öğrenci yurdundan geldiğine ve et lazım olduğuna dair yalan söyledikten sonra 405 kg et siparişi vermesi üzerine, bu duruma inanan katılanın siparişe konu olan etleri hazırlayarak sanığın getirdiği araca yüklediği, katılan ile birlikte araca binerek adı belirtilen öğrenci yurdunun önüne geldiklerinde, sanığın, katılana, ''yurt müdürü seni yukarıda bekliyor, faturanı götür ve paranı al'' şeklinde ikinci kez yalan söylediği, katılanın, adı belirtilen yurdun içerisine girerek müdürden parasını istediğinde, adı belirtilen yurt müdürlüğü ile sanığın herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını ve yurt müdürlüğü tarafından et siparişinin verilmemiş olduğunu öğrenen katılanın dolandırıldığını anladığı, sanığın bu şekilde hileli hareketler sergilemek suretiyle katılanı aldatarak haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda; Esas No : 2012/22307 Karar No : 2014/13568Tebliğname No : 11 - 2010/341538Sanığın, Helezon isimli erkek öğrenci yurdunda çalıştığına ve et siparişinin olduğuna dair yalan söyleyerek katılanı aldatıp söz konusu etleri bu sayede aracına yüklediği ve adı belirtilen yurdun önüne geldiklerinde ise yurt müdürünün beklediğine dair ikinci kez hileli harekette bulunmak suretiyle iradesini sakatladığı katılanın yanından uzaklaşmasını sağladıktan sonra söz konusu etleri alarak olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturcağı dikkate alınarak tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;1-İddianame ile talep edilmediği ve sanığın talimat yoluyla savunmasının alındığı sırada sabıkasına esas teşkil eden ilamların ve infaz bilgilerinin okunmadığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine muhalefet edilmesi, 2-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK'nun 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,3-Sanık hakkında verilen cezanın 58.madde gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen aynı maddenin 7.fıkrasına uyarınca, cezanın infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının kararda belirtilmemesi, 4-5237 sayılı TCK'nın 53.maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının, kasten işlenen suçtan dolayı, hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması nedeniyle kararda gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.