Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13558 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22232 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.... ülkesinde iş adamları derneğinin bir toplantısında katılan ile tanışan ve kendisine ait 22 adet otobüsünün bulunduğuna dair yalan söyleyen sanık ...'un, katılana belirttiği otobüsleri ... ülkesine getirebileceğini ve burada yolcu taşımacılığı işinde ticari anlamda kullanılabileceklerini ve kendisine de bu işten elde edecekleri gelirden belli oranda hisse verebileceğini söylediği ve bu duruma inanan katılanı, otobüsleri görmesi amacıyla Türkeye'ye davet ettiği, Türkiye'ye gelen katılanı karşılayarak bir otele yerleştirdiği, sonrasında... otogarına geldiklerinde, sanık ...'nin otogarda bulunan otobüsleri katılana göstererek benzer otobüslerin kendisinde de olduğunu belirttiği, burada diğer sanık ... ile tanıştırdığı, 22 adet otobüsün ...'a ait olduğunu, kendisinin de bu otobüsleri kiralayacağını söyledikten sonra bir avukatlık bürosuna hep birlikte giderek burada ...'ın, sözde kendisine ait olan 22 adet otobüsü sanık ...'a kiraladığına dair 9 maddelik bir sözleşme düzenlediği, sanıkların bu şekilde hileli hareketler sergileyerek aldattıkları katılandan değişik zamanlarda olmak üzere toplam 25.500 dolar parayı birlikte almak suretiyle haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda; 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. 5237 sayılı TCK'nın 53.maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenen suçtan dolayı, hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması ve bu hususun infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün bulunması ve ayrıca somut olayda katılandan muhtelif zamanlarda ve birden fazla kez para alındığının sabit olduğu dikkate alınarak; sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi hususu da aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK'nun 52/2 maddesinin gösterilmemesi, suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısımda sanığa tayin olunan adli para cezasının cümlesinden sonra gelmek üzere “TCK'nun 52/2 maddesi gereğince” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik Yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın hüküm tarihinden sonra 06.04.2012 tarihinde vefat ettiğinin UYAP sistemi aracılığıyla Mernis'ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.