Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13485 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22123 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2011/612MAHKEMESİ : Pendik 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/05/2010NUMARASI : 2008/595 (E) ve 2010/494 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Katılanın hurda alıp sattığı, olay günü sanığın kendisinde hurda olduğunu satmak istediğini belirtmesi üzerine aralarında anlaştıkları, sanığın bir kısım hurda ile birlikte Anadol marka kamyoneti de hurda niyetine katılana 600 TL karşılığında satıp parasını aldığı, katılanın kamyoneti almak istediğinde sanığın babasının kamyoneti vermediği beyan edip almış olduğu parayı da geri iade etmediği iddia edilen olayda; suç konusu aracın trafikte tescilli olup olmadığı, tescilli ise kimin adına kayıtlı olduğu araştırılarak, sanığın savunmasında beyan ettiği gibi babası adına kayıtlı ise babasının tanık sıfatıyla dinlenmeksuretiyle olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesiBozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.