Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13482 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22203 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/243220MAHKEMESİ : İzmir 17. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/12/2009NUMARASI : 2009/867 (E) ve 2009/1135 (K)Suç : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın Doktorlar Sitesinde kapıcı olarak görev yaptığı ve şikayetçinin de aynı sitenin yöneticisi olduğu, sanığın sitede oturanlardan, yönetim adına topladığı 4.974,25 TL. aidat, fatura parasını site yönetimine teslim etmeyerek işini bırakıp adresini terk ettiği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; faturaları yatırma görevinin, 25391 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Konut Kapıcıları Yönetmeliği'nin 5. maddesinde sayılan işler arasında yer almadığı anlaşıldığından, aynı maddenin (h) bendi uyarınca sanığa bu görevin sözleşme ile verilip verilmediği araştırılarak, böyle bir görev verilmiş olması halinde, sanığın kendisine tevdi ve teslim edilmiş olan siteye ait aidat ve fatura bedelini şahsi borçları için kullanması şeklindeki eyleminin TCK'nın 155. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, böyle bir görevin sözleşme ile de verilmemiş olması halinde ise, aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.