Tebliğname No : 11 - 2010/341720MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/11/2010NUMARASI : 2009/826 (E) ve 2010/687 (K)Suç : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılan Ö. Gıda... Ltd ticari ünvanlı şirketin Tunalı Hilmi Caddesi şubesinde kasiyer olarak çalışan sanığın 2.2.2008 ila 25.2.2008 tarihleri arasında kredi kartlarıyla müşterilere yapılan 19 alış veriş için düzenlenen kasa fişleri sonrası (satış sonrası) 3.2.2008 ila 25.2.2008 tarihlerinde "müşteri iadeleri için tanzim olunan "gider pusulalarıyla" oluşan iade (iade nedeniyle müşteriye geri verilmiş olması gereken ama gerçekte verilmeyen) kasa fazlalıklarını mal edinmesi eylemlerinin "nitelikli güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu iddia edilen olayda;Kredi kartı kullanılarak alınan bir kısım malların market müşterilerince iade edilmediği halde iade edilmiş gibi gösterilerek işlemler yapıldığı sabit ise de; 22.10.2010 tarihli bilirkişi raporunun açıklama kısmında da belirtildiği gibi yapılan stok sayımlarının farklı tarihlerde yapılmış olması, iade işlemlerinin altı kasa olarak çalışan işyerinde sadece sanık tarafından yapılmıyor olması, iade aldığı mallara ait stok sayımlarının bulunmaması, reyonlardaki eksikliğin sadece iadelere dayanmaması gibi durumlar ve sanığın aşamadaki savunma anlatımları dikkate alınarak, yüklenen eylem ile sanık arasındaki uygun illiyet bağının şüpheye yer bırakmayacak şekilde, somut olarak hükmün gerekçesinde denetime olanak verecek biçimde gösterilmesi, sahte olduğu kabul edilen iade fişlerinin ve dayanağı eki belgelerin her biri açısından gerektiğinde yazı-rakam-imzalar açısından uzman bilirkişiden rapor alınması, toplanan deliller birlikte incelenerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.