Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13442 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20990 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2010/270317MAHKEMESİ : Seferihisar Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/05/2010NUMARASI : 2009/612 (E) ve 2010/325 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, katılana ait olan haksız olarak ele geçirdiği kredi kartından para çektiğinin iddiasıyla ilgili olarak TCK’nın 245/1. maddesi uyarınca banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür. Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılanın işletmeciliğini yaptığı otelde çalıştığı, kasanın anahtarını sanığında ulaşabildiği şekilde kasanın kilitli olmayan gözünde bulunduğu, suç tarihinde sanığın otelin büfe kısmında bulunan yaklaşık 1500 TL. civarında hazır kart kontörü, ayrıca 6-7 karton yabancı menşeli sigara, büfenin kasasında bulunan 1400 TL ve otel kısmındaki kasada bulunan 300 TL olmak üzere toplam 1700 TL nakit para alarak haber vermeksizin işletmeden ayrıldığı olayda; Sanığın suçlamayı kabul etmediği, katılanın kardeşiyle tartıştığını, işten çıkmadan önce katılana haber verdiğini savunması, olayın tek tanığı olan katılanın kardeşi Ali’nin kasa anahtarlarının herkesin ulaşabileceği yerde olduğunu beyan etmesi, katılanın ise sanığın anahtarları izinsiz aldığı yönündeki çelişkili beyanları karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.