Tebliğname No : 11 - 2010/243060MAHKEMESİ : İzmir 17. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/12/2009NUMARASI : 2009/372 (E) ve 2009/1145 (K)Suç : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın katılana ait aracı oto kiralama sözleşmesi ile 24.02.2009 tarihinde kiraladığı, 25.02.2009 günü teslim etmesi gerekirken telefonla süreyi 28.02.2009 tarihine kadar uzattığı, aracı bu tarihte de müştekiye teslim etmeyerek telefonla süreyi uzatmak istediği, ancak müştekinin bu talebi kabul etmediği ve aracın teslimini istediği, sanığın aracı teslim etmediği ve polisler tarafından yapılan yol uygulamasında yakalanarak aracın katılana teslim edildiği olayda; Sanığın 02/02/2009 tarihinde aracı teslim edeceği gün polisler tarafından yol uygulaması ile durdurulduğunu, araçta bulunan arkadaşının üzerinde katılanın kimlik bilgilerini içeren sahte kimlik bulunduğundan işlem yapıldığını beyan etmesi, katılanın kollukta alınan beyanında aracın teslim tarihi olan 28/03/2009 tarihinde getirilmemesi üzerine sanığı aradığını, sanığın 03/02/2009 tarihine kadar tekrar uzatma talebini kabul etmeyip aracı 02/09/2009 tarihinde getirmesini sanığa söylediğini, 02/03/2009 tarihinde sabah 08:30 sıralarında polislerin arayarak sahte kimlik nedeniyle sanık ve arkadaşlarını araçta yakaladıklarını bildirdiklerini beyan etmesi, aracın aynı gün katılana tesliminin sağlandığının anlaşılması karşısında; katılanın beyan ettiği 02/03/2009 tarihinde sanığın suça konu aracı teslimden kaçındığına dair delil bulunmadığı, aracın gün içerisinde tesliminin mümkün olduğu gözetilerek atılı suçtan sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.