Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13395 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21277 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/271252MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/05/2010NUMARASI : 2007/511 (E) ve 2010/308 (K)Suç : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;"....Ticaret ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçunun oluştuğu kabul edilmesi karşısında; 151/1. şeklinde yanlış yazılan (maddi hata sonucu) uygulama maddesinin 155/2. biçiminde mahkemece düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Manisa 2. Noterliğince düzenlenen ve tarafların imzalarını havi 26/01/2001 tarih ve 2295 yevmiye no'lu "acentelik sözleşmesi" ile katılan G. Sigorta T.A.Ş.'nin "acentesi" olan sanığın; müşterilerine düzenlendiği sigorta poliçelerine dayalı olarak tahsil ettiği primleri anılan sözleşme hükümleri çerçevesinde şikayetçi şirket hesaplarına intikal ettirmemesi eyleminin "nitelikli güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu iddia olunan somut olayda;Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; sanığın aşamlardaki anlatımlarında "acentelik sözleşmesinin 2005 yılı sonlarına doğru feshedildiğini" söylemesi karşısında, öncelikle taraflar arasındaki "acentelik sözleşmesinin" feshine ilişkin evrakın (noterden çekilen ihtarname, tebliği gibi) onaylı örneklerinin katılan şirketten istenmesi; 26/04/2010 ve 05/10/2009 tarihli bilirkişi raporları içerikleri nazara alınarak; hangi poliçe bedelinin tahsil edilip de katılan şirket hesaplarına sözleşme şartları kapsamında süresinde aktarılmadığına dair somut delillerin ortaya konulması, sanık ve eşi-tanık Kurtuluş'un aşamalardaki beyanlarında "...çıkarılan borcun daha önce ödendiği, dava konusu miktarın ise katılan şirketin 2007 yılında farklı bir muhasebe işletim sistemine geçmiş olmasından kaynaklanabileceği..." sözleri üzerinde durulup bu hususun açıklığa kavuşturulması, İzmir 12.İcra Müdürlüğü'nün 2008/489 Esas sayılı dosyasının ve var ise sanık ile katılan şirketin müşterilere ait sigorta poliçelerinden kaynaklanan prim alacakları için yürüttükleri icra takip dosyalarının" getirtilip incelenmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; denetime olanak verecek biçimde hangi hesap dönemi ve hangi poliçelere ilişkin bedellerinin katılan banka hesaplarına aktarılmadığı veya herhangi bir şekilde acente tarafından ödenmediği saptanmadan TCK'nın 43. maddesinin uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğudan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.