Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13323 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20500 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Müşteki ....'in kasiyerlik yaptığı, markete gelen sanığın bir şampuan alarak kasaya borcunu ödemek için müştekiye önce 100 TL uzatıp daha sonra 100TL'yi geri alıp 50TL uzattığı ancak, daha sonra tekrar 100TL'yi uzattığı, müştekinin kafasını daha da karıştırmak amacıyla kasiyerin yanında bulunan gofretleri karıştırarak fiyatlarının ne olduğunu sorduğu, bu nedenle kafası karışan müştekiden henüz 100 TL'yi vermemiş olduğu halde 94,85.TL para üstü alarak uzaklaşmış olduğu olayda; sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında tayin edilen 150 gün adli para cezasının, TL cinsinden adli para cezasına çevrildiği halde uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nın 52/2 maddesi yanında aynı kanunun 50/1-a" maddesinin ve "...verilen hapsin günlüğü..." ibarelerinin de belirtilmiş olması nedeniyle hükümde duraksamaya neden olunması 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarına ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, sanık hakkında tayin edilen 150 gün adli para cezasının, TL cinsinden adli para cezasına çevrilmesine ilişkin paragraftan "TCK nın 50/1-a" ve "...verilen hapsin günlüğü..." ibarelerinin çıkartılmak ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesi eklenilmeksuretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.