Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13309 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20369 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 15 - 2011/387458MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/02/2011NUMARASI : 2008/908 (E) ve 2011/15 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılan Türk Eğitim Vakfı İ. T.Özel Lisesi'nde şoför olarak çalışan sanığın, olay tarihinde okulda ofisboy olarak çalışan A. R. B.'u Vakıflar Bankası Gebze Şubesi'ne götürdüğü, okula ait 9.500 TL'yi bu hususta yazılı olarak görevlendirilmiş olan A. R. B.'un çekmesi üzerine sanığın A. R. B.'a kendisini okul muhasebecisinin aradığını, parayı okula götürmesi talimatı aldığını, parayı kendisine teslim etmesi gerektiğini söyleyip ikna ederek, parayı aldıktan sonra yönetiminde bulunan araç ile benzin istasyonuna girdiği, benzin almak bahanesi ile A. R. B.'u araçta bırakarak inip bir daha geri dönmediği olayda, Sanığın okul adına para çekme yada çekilen parayı okul muhasebesine teslim etme gibi bir görevi bulunmadığından sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 157/1 maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı madde ile hüküm kurulması, Kabule göre de;Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan belirlendiği halde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle adli para cezası tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle tespit edilerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.