Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13308 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20386 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ..., hakkında kurulan hükme yönelik temyiz bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede;1-Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede ;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık ...'ın yere sermiş olduğu gazete kağıdı üzerinde "bul karayı al parayı" olarak tabir edilen üç kağıt oyununu oynattığı, bu sırada diğer sanıkların çevredeki insanlara söz konusu oyunu oynayıp kazandıkları imajını verecek şekilde para koyup kazandıkları sanıkların birlikte sahte bir maddi görünüm yaratarak dış gerçekliği etkilemek suretiyle müştekiyi kandırıp cebindeki toplam 50 TL'yi hileli olup oyuncular tarafından kazanılması mümkün olmayan oyuna yatırmasını ve kaybetmesini sağlamaktan ibaret eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarakoluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıklar hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan belirlendiği halde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle adli para cezası tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle tespit edilerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün” , “50 gün” ve “1000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla“ 5 gün” , “ 4 gün” ve “ 80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığın hüküm tarihinden sonra 01.12.2012 tarihinde vefat ettiğinin UYAP üzerinden MERNİS'ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.