MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi ihmalHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.... Barosu'na kayıtlı avukat olarak çalışan sanığın, katılanın avukatı sıfatıyla .... Turizm ve Yatırım Anonim Şirketi aleyhine ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde manevi tazminat davası açtığı, katılanın dava için gerekli masrafları baştan verdiği, yapılan yargılama sırasında, delilleri sunması için davacı vekili olan sanığa on günlük süre verildiği, sanığın delilleri bildirmediği, bu kez, 30/06/2010 tarihinde on günlük kesin süre verildiği, buna rağmen yine delillerini ibraz etmediği gerekçesiyle 28/07/2010 tarihinde davacı katılanın davasının reddine ve karşı tarafın vekalet ücretinin, katılana ödettirilmesine karar verildiği, ayrıca sanığın, katılanın maaş alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı için Manavgat İş Mahkemesi'ne dava açtığı, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul edildiği, bu ilam esas alınarak yapılan icra takibi sonucunda, 3.096.74 TL paranın 15/03/2010 tarihinde haricen sanık avukat tarafından teslim alınmasına rağmen, bu parayı katılana ödemeyerek uhdesinde tuttuğu, böylece sanığın, verilen kesin süreye rağmen davayı takip etmeyerek katılanın zararına sebebiyet vermek suretiyle görevi ihmal suçunu; teslim aldığı parayı katılana vermek yerine elinde tutmak suretiyle de hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları, icra ve mahkeme dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre, suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.