MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, 2863 sayılı Kanun'a muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan zarar gördüğü anlaşılan ve verdiği temyiz dilekçesi ile katılma isteğini ortaya koyan .... İl Kültür Müdürlüğü'nün 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle, kendilerinde bulunan altınları satmak bahanesiyle çağırdıkları katılan ... ....'ye,....Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nde araştırma görevlisi olan bilirkişiden alınan 23/12/2008 tarihli rapordan da anlaşılacağı üzere, 2863 sayılı Kanun'un 23. maddesi kapsamında korunması gerekli tescil ve tasnife tabii kültür varlıkları olduğu tespit edilen 4 adet altın sikkeyi göstererek, kendilerinde 2 kg daha altın bulunduğunu belirtip, bunları 15.000 TL'ye satmak istediklerini beyan ettikleri, katılana bir adet numune vererek istediği yere göstermesini söyledikleri, katılanın da aldığı numuneyle olayı jandarmaya anlatması üzerine, sanıklardan .... ile alıcı olarak buluşan jandarma görevlilerinin sanıkları eylemlerini tamamlayamadan yakaladıkları şeklindeki somut olayda;A- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "1200 gün", “600 gün”, “500 gün ve "10.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün", “2 gün”, “1 gün” ve "20 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,B- 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıkların eyleminin, 2863 sayılı Kanun'un, 5728 sayılı Kanun ile değişik 67/2, değişiklik öncesi ise 67. maddesine temas eden kültür varlığı ticareti suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı kanunun 70. maddesinde yer alan bulundurma suçundan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.