Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1295 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33142 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda; şikayetçi ...’ın eşi ve oğlu ile birlikte ... iline geldiğini burada kendilerine yardımcı olması için oğlunun asker arkadaşı ... ile buluştukları, ...’ın yanında ... isimli başka bir şahsın daha olduğu, şikayetçinin ... camisine giderken üzerindeki para ve ziynet eşyalarını..isimli şahsa verdiği, bu şahsın evinin yakında olduğunu söyleyip para ve altınları bırakmak için yanlarından ayrıldığı, bir süre sonra da...’ın kaçıp ortadan kaybolduğu, sanık ve ...’ın şikayetçiye "üzerinde taşırsan kaybolur veya çalınır" diyerek güvenini kazanıp, bu şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesinde tanımlanan dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.