Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12841 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19677 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/281471MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/12/2009NUMARASI : 2009/352 (E) ve 2009/959 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. Sanık İ.. A..'ün, G.. Aracılık Hizmetleri isimli fatura tahsilat işyerini çalıştırdığı, katılan S.. T.. Tükel'e ait ....numaralı telefonun fatura bedeli olarak 28.50 TL'yi, katılan L.. A..'ın Türk Telekoma ait üç adet fatura bedeli 42,33 TL, 26,59 TL ve 28.90 TL'yi ödedikleri halde, sanığın ödemeleri ilgili kurumların hesabına yatırmadığı, iddia edilen olayda;Sanığın söz konusu tahsilatları yaparken her hangi bir hile kullanmış olması halinde eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilerek, maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından tahsilat yaptığı işyerinin, gerçekten işyeri olarak kayıtlı olup olmadığı, katılanlardan tahsil ettiği, faturaların ait olduğu kurum ve kuruluşlar ile arasında fatura tahsili hususunda bir şözleşme olup olmadığı, ödeme yaptığı faturaların bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı CMUK'nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı açısından kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.