Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12790 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19972 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/264612MAHKEMESİ : Acıpayam Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/07/2010NUMARASI : 2010/245 (E) ve 2010/437 (K)Suç : Güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Şikayetçinin, A..İlçesi'nde bulunan P..Yazıhanesi'nde bilet görevlisi olarak çalıştığı, gün sonunda toplanan paraları zaman zaman öncesi itibariyle tanımakta olduğu sanık vasıtasıyla Denizli İl Merkezi'ndeki otogarda bulunan P.. Turizm Şirketi'ne ait yazıhaneye ulaştırdığı, suç tarihinde de gün içerisinde toplamış olduğu 3.700,00 TL nakit parayı otogardaki yazıhane görevlilerine ulaştırmak üzere sanığa elden verdiği, ancak sanığın söz konusu parayı ilgili yere teslim etmediği ve bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık hakkında eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesinde öngörülen "6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılması" hükmü gereğince hapis ve adli para cezasının birlikte tayin edilmesi gerektiği halde hapis cezası tayin edilmeden yalnızca adli para cezası verilmesi suretiyle daha az cezaya hükmedilmesi,2-Hükmün gerekçesinde sanık hakkında alt hadden adli para cezası tayin edileceği kabul edildiği halde hüküm fıkrasında 5 gün yerine 180 gün adli para cezası belirlenerek hükümde çelişkiye neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.