Tebliğname No : 11 - 2010/295981MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/10/2010NUMARASI : 2009/405 (E) ve 2010/1214 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.H.. Ü.. Çevre Mühendisliği bölümünde doktora öğrencisi olan sanığın, aynı üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümünde doktora yapan ve aynı otelde kalmaları nedeniyle daha önceden tanıdığı şikayetçi M.. K..'e, H.. Ü..'nde asistan olduğunu söyleyerek, "H.. Ü..'ne müracaat et. Özel öğrenci olarak başla. Ayrıca sana bir ev tutalım. Git eşyanı getir oraya yerleştirelim." dediği ve ev tutmak için şikayetçiden 2.000 Euro para istediği, daha sonra evi kiraladığını, emlakçıya komisyon vereceğini söyleyerek tekrar 2.000 Euro daha istediği, sonrasında da şikayetçiden özel öğrenci başvurusu için 650 TL, evrakların tercümesi için 3.000 Euro, TÖMER belgesi için 3.000 Euro, TÖMER'e kaydetmek için 300 Euro istediği, şikayetçi M.. K..'in sanığa istediği paraları verdiği, sınav yapılmadan önce TÖMER'e gittiğinde kaydının yapılmadığını öğrenince, 250 TL para vererek kaydını yaptırdığı, TÖMER sınavına girdiği ve sınavı kazandığı, sınavı kazandığını sanığa söylemediği, Sanığın, şikayetçiye TÖMER sınavını kazanamadığı için doktoraya müracaat edemeyeceğini belirterek, doktora mülakat sınavını kazanabilmesi için bölüm başkanına ve hocalara vermek üzere 8.000 Euro para gerektiğini söylediği, şikayetçi M.. K..'in daha önceden sanığın yalan söylediğini tespit etmesi nedeniyle doktoraya müracaat için İç Mimarlık bölümüne başvurduğu, başvuru için gerekli olan ve sanıkta bulunan belgelerini sanıktan istediği, sanığın bu defa belgeleri verme karşılığında şikayetçiden 8.000 Euro istediği, şikayetçinin de durumu İç Mimarlık bölümü başkanı ve diğer yetkililere bildirdiği, şikayetçi M.. K..'in, daha sonra ev sahibi ile görüştüğünde kendisine 2.000 Euro değil, 500 ABD doları verildiğini öğrendiği, ayrıca belgelerin çevirisi bahanesiyle 3.000 Euronun haksız olarak alındığını, daha önce İran'da yapılan çevirilerin yeterli olduğunu tespit ettiği, ayrıca herhangi bir çevirinin yapılmadığı iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın savunmalarında, şikayetçi M.. K.. isimli bayanı önceden tanımadığını, şikayetçinin kendisine internet sayfasından ulaştığını ve Türkiye'de doktora yapmak istediğini söyleyip, nelerin lazım olduğunu ve ne yapması gerektiğini sorduğunu, kendisinin de bunun için gerekli olan belgeleri bildirdiğini, ayrıca Ales sınavına girmesi gerektiğini ve Türkçe Öğretim merkezi (TÖMER)'den belge alması gerektiğini söylediğini, daha sonra şikayetçinin Türkiye'ye geldiğini, kendisi ile görüştüklerini, şikayetçinin TÖMER ile görüştüğünü, fakat çok pahalı olduğunu söyleyerek, kendisine Türkçe kurs verip veremeyeceğini sorduğunu, şikayetçinin teklifini kabul ettiğini, ayrıca şikayetçinin, kendisinin evinin yakınlarında ev tutmak istediğini belirttiğini, bunun üzerine şikayetçiye İlker semtinde ev bulduğunu, bu esnada şikayetçinin İran'a döndüğünü, dönmeden önce de evin depozitosu, kira ve emlakçı komisyonu ve kurs ücreti için toplam 2.000 Euro belirlediklerini, şikayetçinin bu parayı İran'dan gönderdiğini, kendisinin de bu paranın 1.200 Eurosu ile 1 aylık kira, depozito ve emlakçı komisyonunu verdiğini, kalan 800 Euronun da kurs ücreti ve ales kaydı için olduğunu, daha sonra Türkiye'ye gelen şikayetçiye yaklaşık 5 ay haftada 4 gün olmak üzere Türkçe kursu verdiğini, şikayetçinin sınava girip 85 puan aldığını beyan etmesi, soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen A.. H..ı A.. G..'nin de sanığın savunmalarını doğrulaması, ayrıca sanığın, katılan için tuttuğu eve ilişkin giderleri gösteren ve emlakçı H.. D.. tarafından da imzalanarak onaylanan yazılı bir belge ibraz etmesi karşısında; sanığın atılı suçu işlediğine dair, şikayetçinin soyut iddiaları dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği halde, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;1- Hapis cezaları alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezalarına esas alınması gereken tam gün sayılarının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,2- TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,3- Suçtan doğrudan doğruya zarar görmemiş olan H.. Ü..'nin, davaya katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesi nedeniyle hukuken geçersiz olan katılma kararı uyarınca H.. Ü.. lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.