MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın 13/07/2010 havale tarihli temyiz dilekçesinde; mala zarar verme suçunu işlediğine dair delil bulunmadığı gerekçesi ile bu suçtan kurulan hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla mala zarar verme suçu ile sınırlı olarak, ayrıca sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK'nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunma” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, suç tarihinde müşteki...' e ait evin demir kapısının üzerinde bulunan demir çubukları kırarak zarar verdiği iddia edilen olayda; sanığın demir çubukları zarar verirken görüldüğüne dair tanık beyanının olmaması, mala zarar verme olayı sonrası olay yerine bırakılan "Tüfeksiz de geldim, nerdesiniz" şeklindeki not kağıdındaki yazıların Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 25/01/2010 tarihli raporuna göre sanığın el ürünü olup olmadığı hususunda saptamaya gidilemediğinin belirtilmesi karşısında, savunmanın aksine atılı suçtan mahkumiyetine yeter nitelikte, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de; Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesinde, gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya karar verilebileceği belirtilmesine rağmen, sanığın gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.