Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12657 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20227 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 15 - 2012/278755MAHKEMESİ : Menderes Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/03/2011NUMARASI : 2006/1234 (E) ve 2011/270 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; sanıklardan Satı'nın, katılana ait arabanın satımı konusunda anlaştıktan sonra kendisini S.. A..'nın babası olarak tanıtan sanıklardan C.. Y..'ın katılana satış bedeli olarak anlaştıkları 18,300 TL'yi bankadan çekip vereceğini söylemesi üzerine katılanın aracı araç satış sözleşmesi ile sanık S.. A..'ya Menderes 1. Noterliğinde devrettiği halde çekin karşılığını bankadan alamadığını kendilerine birkaç gün müsaade etmesini söyleyerek satış bedelinin 1,300 TL sini verdiği geri kalan 17,000 TL karşılığında da temyiz dışı sanık M.. G..'in imzaladığı bir senedin teslim edildiği, bunun üzerine müştekinin de aracı ruhsatıyla birlikte sanıklara teslim etmesine rağmen verdikleri senedi ödemeyip aracı başkasına devrettikleri iddia edilen olayda;1)Sanık Satı tarafından aracın devri yapıldıktan sonra satış bedelinin 1.300 TL'sini ödediklerinin anlaşılması karşısında, katılanın ifadesi alınarak zararının ne kadarının ödendiği, kısmi ödeme nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği ile sanıkların etkin pişmanlık gösterip göstermedikleri hususların araştırılarak, anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,2)Kabule görede;Sanık C.. Y..'ın 28/01/2010 tarihinde istinabe suretiyle Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dinlendiği, iddianamede TCK'nın 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin talep olmadığı ve esas hakkındaki mütaalanın verildiği son oturumda da sanığın hazır olmadığı anlaşıldığından, sanığa 5271 sayılı CMK'nın 226/2. madde ve fıkrası uyarınca "ek savunma hakkı" verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.