Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1240 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23923 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, ... plakalı otomobili çalmak için şikâyetçi ...’e ait garajın kilidini kırdığının iddia edildiği olayda;Mala zarar verme ve hırsızlık suçundan yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Suça konu aracın resmiyette şikayetçi İsmail Yiv’e ait olması ve zilyetliğinin de kendisinde bulunması karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan TCK’nın 142/1-b maddesinde (6545 sayılı kanun değişikliği ile 142/2-h) yer alan suçun oluştuğu gözetilmeden, sanığın aynı kanunun 144. maddesi gereğince cezalandırılması yoluna gidilmesi, 2-Sanığın, kayınbiraderi olan şikâyetçiye ait garajın kapısına zarar verip, zilyetliğindeki aracı rızası dışında götürdüğünün anlaşılması karşısında, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken, TCK’nın 167/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi gereğince sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.