Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12367 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19208 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/157582MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/11/2009NUMARASI : 2009/234 (E) ve 2009/916 (K)Suç : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.A.. firmasına ait inşaatın taşeronluğunu yapan D.. Yapı (K..A..) adına alt taşeron olarak demir doğrama alçıpan işlerini üstlenen şikayetçi (babası Cemil) yanında işçi olarak çalışan sanığın, K.. A.. tarafından çalışma bedeli karşılığı olarak 29.08.2008 tarihinde İnteraktif Bankacılık sistemi kullanılarak sanığın İş Bankası hesabı yoluyla alt taşeron C.. G..'e (oğlu şikayetçiye) iletilmek üzere gönderilen 4.000 TL.'nin 3.000 TL.'lik kısmını uhdesinde tutması, 11.08.2008 tarihinde üstlenici D.. Yapı (A.H..T.. tarafından alt taşeron şikayetçiye tutanak karşılığı teslim edilen darbeli matkap, kaynak makinası gibi aletleri de şikayetçinin bilgisi dışında inşaat sahasından alıp işten ayrılması eylemlerinin "nitelikli güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda; 1-Sanığın 17.07.2009 tarihinde istinade suretiyle alınan savunmasında ve 08.01.2010 havale tarihli temyiz dilekçesinde genel olarak "...Taşeron D..Yapı yetkilisi K..A..tarafından gönderilen parayı çekmek için bankaya şikayetçi ile birlikte gittiklerini, çekip tamamını ona verdiğini..." suça konu aletlerin ise D.. Yapı tarafından şikayetinin alt taşeronluğuna son verilmesi sonrası bu görevi onun yerine üstlenen Y.. K.. tarafından alındığını... bu durumlara birlikte çalıştıkları S.. Ç.. Ö..Y..ın tanık olduğunu..." belirtmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; D. Yapı ünvanlı firmanın yetkililerinden olduğu bildirilen K.. A..'nın şikayetçinin babası Cemil'in, alt taşeronluğu şikayetçi (babası) yerine sonradan üstlendiği söylenen Y.. K..un ve isimleri zikredilen S..Ç.. ile Ö.. Y..'ın, 11.08.2008 tarihli zimmet tutanağında "teslim eden" olarak adı geçen A.H.. T..'nun iddia ve savunmalar doğrultusunda usulünce tanık sıfatıyla dinlenmeleri, sanığın ilgili banka hesabına ait ekstrenin temini halinde 29 veya 30 Ağustos 2008 tarihinde ATM'den kartla 1.000 TL'lik çekim yapılıp yapılmadığının ve 4.000 TL olarak gönderilen havalenin hangi tarihte ne şekilde, kim tarafından çekildiğinin saptanmaya çalışılması toplanan deliller birlikte değerlendirilerek hangi delile neden değer verildiği veya verilmediği de hükmün gerekçe kısmında denetime olanak verecek şekilde gösterilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı biçimde hüküm tesisi, 2-Kabule göre de; kasten işlenmiş suçtan dolayı kısa süreli hapis cezası ertelenmiş sanık hakkında, TCK'nın 53. maddesinin birinci fıkra hükmünün uygulanamayacağına ilişkin aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.