Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12296 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19299 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/268201MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/02/2010NUMARASI : 2009/211 (E) ve 2010/39 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Kahramanmaraş Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, Kahramanmaraş Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasında davalı vekili olarak temsil ettiği katılan lehine yargılama sonunda takdir edilen nafaka bedelini İcra Müdürlüğü'nün 2007/2541 esas sayılı dosyasında tahsil ettiği halde uhdesinde tutup katılana vermemek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın savunmasında tahsil ettiği nafaka bedelinin bir kısmının vekalet ücreti ve masraf olduğu, kalan kısmının katılana ait olduğu ancak katılanın eşi tarafından açılan boşanma davasının reddedilmesinden sonra kendisinin boşanma davası açmak istediğini, bu davada da vekili olmasını istemesi nedeniyle kalan kısmın açılacak davanın vekalet ücreti olduğunu, bu davayı daha sonra Av. ...ya devrettiğini, vekalet ücreti konusunda aralarında yazılı anlaşma yaptıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından, katılanın davacısı olduğu boşanma davasının esas numarası tespit edilip getirtilerek denetime imkan verecek şekilde incelenmesi, bu davada sanık tarafından vekil sıfatıyla işlem yapılıp yapılmadığı hususunun belirlenmesi ile Av. .. ile sanık arasında katılan adına açılacak boşanma davasına ilişkin yazılı anlaşma bulunup bulunmadığı hususunun araştırılarak tespitinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.