Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12252 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18975 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/282851MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/03/2010NUMARASI : 2008/638 (E) ve 2010/112 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanık M.. O..'ın işlettiği Trafik İşlemleri Takip Bürosu bulunduğu ve S.. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti'nin kendisine verdiği .. acente kodu ve A.. Sigorta A.Ş.'nin kendisine tahsis ettiği partaj numarası ile internet üzerinden poliçe düzenlediği, bu şekilde uzun süre çalıştıkları, ancak sanığın suç tarihi ve öncesinde kestiği poliçeler karşılığı olan ve bilirkişi raporuna göre toplam 3.910,25 TL'yi sigortalılardan tahsil ettiği halde katılana göndermediği anlaşılan olayda, sanığın eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan belirlendiği halde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle adli para cezası tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle tespit edilerek sanığa fazla ceza tayini,Katılanın 01/07/2009 tarihli celsede, kendisine kısmi ödeme yapıldığını doğrulayarak TCK'nın 168. maddesinin tatbikine rıza hususunun vekili tarafından belirtileceğini söylediği halde, katılan vekilinden ya da katılandan anılan maddenin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak tutanağa geçirilmeden hüküm kurulması,Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4 maddesi hükmüne aykırı olarak aynı maddenin 1/a,b,d,e fıkra/bentlerinin uygulanması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.